We Can Do It! (Bunu Yapabiliriz!)

Birkaç hafta önce bir haftasonu, Mavi Saçlı Çinli Kız’la beraber yakın arkadaşlarımız Şükran ve Hüseyin’in Edirne’deki köylerine kiraz toplamaya misafir olarak gittik. Oğlum ve eşim, tenis turnuvası olduğu için gelemediler ama bir dahaki sefere mutlaka ailecek gitmek üzere sözleştik.

Köyde ne çok eğlendik hep birlikte! Arkadaşlarımızın sevgi dolu kalabalık ailesi bizi öyle güzel ağırladı ki sanırım hiç unutamayacağımız bir haftasonu geçirdik. Benim için önemli olan Mavi Saçlı Çinli Kız için köy ortamında ilk kez bulunması, büyük ve sıcacık bir aile tarafından sevilmesi, tarlalarındaki ve evlerinin bahçesindeki ağaçlardan doyasıya kiraz, dut, erik toplaması, hatta umarım en kısa sürede yapacağım yaprak sarması için asma yaprağı toplaması oldu.

Sevgili kiraz ağacımız

 

 

 

 

 

Gitmeden önce yol boyunca uzun uzun köy nedir, oradaki yaşayanlar nelerle geçinir, hangi araçlar vardır, çiftlik hayvanları nelerdir gibi konularda konuştuk. En çok da hayvanları merak etti. Köyde yavru köpek Çiko’yla tanıştı. İlk başta birazcık korksa da yine de onu görünce çok heyecanlandı, başını okşadı, sevmeye çalıştı. Dahası traktöre ve ATV’ye bindi, buğday tarlalarının arasında gezdi, başakların rüzgarda ahenkle dans edişini izledi. Tüm bunlar onun için olağanüstü eğlenceliydi.

Yine bizim için bir ilk olan; kiraz ve kara dut toplarken kirlenmesiydi! Sevgili Hüseyin Amca’sıyla en çok kim kirlenecek yarışı yaptılar. Her tarafı çamur içinde kaldı. Ağzı, yüzü, kıyafetleri meyvelerden kıpkırmızı oldu. Küçükken aman mikrop kapmasın diye herşeyden sakınırken bu hallerini görmek ve bunu da bir eğlenceye dönüştürmek benim için yine bir hayalimin gerçekleşmesi demek oldu!

Tüm bunların yanında aslında beni yine şaşırttığı nokta; insanlarla olan ilişkileri ve herkesi sözleriyle eğlendirmesi, güldürmesiydi J. Özellikle yaşlılara karşı aşırı duyarlılığı hepimizi şaşırttı. Şükran Teyze’sinin annesi ve babası 80 yaş üzeri tatlı mı tatlı, sevecen mi sevecen anneanne ve dede oldular biz oradayken. Mavi Saçlı Çinli Kız onlara farklı sorular sordu herzamanki gibi 🙂 : “Siz çok sağlıklısınız değil mi ? Siz hiç hastalanmayacaksınız değil mi ? Küçükken spor yaptığınız için kambur kalmadınız siz değil mi? “ tekrar tekrar emin olmak için sorduğu sorulardan bazılarıydı. En komiği de kendisi yaşlı olup ve onların çocuk olduğu oyunlardı. Eline baston misali ayakkabı çekeceğini alarak kendisini onların yerine koyarak, yaşlı bir teyze oldu, onların da çocuk olmasını istedi, küçük skeçler oynadı. Enver Amca ve Rukiye Teyze de çok eğlendiler. Kendisini başkasının yerine koyarak ne düşündüklerini ve nasıl davrandıklarını anlamaya çalışması uzunca bir süredir “Floor Time” terapistimizle çalıştığımız bir konu olduğundan beni ayrıca çok mutlu etti.

Mavi Saçlı Çinli Kız evden çıkarken, arabaya binerken, arabadan inerken, eve girerken, koltuğa otururken Enver Amca ve Rukiye Teyze’ye öncelik veriyordu. Bizler alışmışız hemen önden geçip çıkıyoruz, örneğin kapıdan çıkarken, ama bizimki ısrarla “Durun durun durun bi dakika, Rukiye Teyze önce geçecek, herkes beklesiiinnn !” şeklinde hepimizi uyarıyordu.

Diğer komik bir durum da en son öğrendiği işaret dili eşliğinde söylediği şarkıyı (Şenay’dan – Sev Kardeşim şarkısı) hepimize söyletmesiydi. Büyükler hep çocuklara derler ya “hadi bize bir şarkı söyle!” diye; bu sefer Mavi Saçlı Çinli Kız : “Söylerim ama siz de sonra hepbirlikte hem söyleyeceksiniz hem de işaret dilini öğreneceksiniz !” deyince bir an sessizlik oldu önce, ama sonra hepimiz birlikte şarkıyı söyleyip, hareketleri yapmaya çalıştık, çok da eğlendik 🙂 .

Öyle çok anımız birikmiş ki Mavi Saçlı Çinli Kız’la yaşadığımız birkaç anımızı daha birer cümleyle yazmadan edemedim :

  • Şükran Teyze’sinin youtube’daki yavru kedileri besleme videosunu (https://youtu.be/l29FgcnFpqU ) izleyip, kendini onun yerine koyarak, bizleri de yavru kedi yapıp, beslemeye çalışması, onun taklidini yapması 🙂
  • Edirne’de ilk kez “Paça Çorbası” içmesi ve de çok beğenmesi 🙂
  • Edirne’de Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi’ni ilgiyle gezmesi ve o zamanlar tıp biliminin gelişmesine yardımcı olan bir çok tedavi ve yöntemleri merakla incelemesi (özellikle yılan sokması için kullanılan ilacın gösterildiği maketli tanıtımda neredeyse bizden sonra gelen ziyaretçilere rehberlik yaptı ! 🙂 )

Müze hakkında bilgi için : https://saglikmuzesi.trakya.edu.tr/pages/tarihce

  •   Kirazları toplarken yüksek merdivene kolayca çıkarak durabilmesi ve kendini başarılı hissetmesi

Bizim yaklaşık 2 yıl önce oyun terapisi aldığımız İmren Abla’nın köyüydü gittiğimiz köy ve bizi ağırlayanlar da onun ailesiydi. İmren Abla’yı haftasonu eğitimde olmasından dolayı göremesek de kulaklarını bolca çınlattık. Ona bize destekleri için ne kadar teşekkür etsek azdır.

İyi ki hepiniz varsınız ! Çok teşekkürler !

Son olarak buğday deposunun duvarında asılı olan bir resim Mavi Saçlı Çinli Kız’ın çok dikkatini çekti. Yıllardır orada asılıymış bu poster, eskiden İmren Abla’nin odasında dururmuş, şimdi oraya asmışlar. Mavi Saçlı Çinli Kız uzun uzun postere baktı, altında “We Can Do It!”* yazıyordu. Bu resmin önünde fotoğraflar çektirdi, gitti geldi, posterdeki kadının yaptığı gibi, kolunu kaldırdığı hareketi gösterdi bize… Ben güçlüyüm ve herşeyi başarabilirim dercesine…Gerçekten çok güçlüsün Mavi Saçlı Çinli Kız, bu gücün hepimize ilham veriyor ve tanıdığın herkesi mutlu ediyor !  İyi ki varsın !

Önünde poz verilerek çekilen poster

*We Can Do It! Posteri 2. Dünya Savaşı sırasında “Rosie” ile de bilinen Geraldine Hoff Doyle isimli bir fabrika kadın işçiden esinlenerek hazırlanmış. Savaş sırasında erkeklerin savaşa gitmesinden dolayı kadınları iş gücüne çağırmak için yapılmış olan bu poster kadınlara ilham olmuş ve bu sayede 6 milyon kadın iş gücüne katılmış. Mavi Saçlı Çinli Kız’ın neden bu posterden bu kadar etkilendiğine Rosie’nin hikayesini okuduktan sonra hiç şaşırmadım !